Rahim ağzı kanseri dünyadaki bütün kadınların korkulu rüyası haline gelmiştir. Kadınlarda meme bağırsak ve rahim ağzı kanserleri en sık görülen kanser çeşitleridir. Rahim ağzı kanseri yani kadının üreme organlarında rahim ağzı kanseri (Serviks) normalin dışında gelişen kötü huylu tümörlere verilen isimdir. HİV enfeksiyonu kanseri vakalarında %90 HPV virüsü bulunmaktadır. Bu kanser çeşidi kadınlardaki erken ilk cinsel ilişki ile sigara, doğum sayısının fazlalığı doğum kontrol hapı kullanımı bunların hepsi rahim ağzı kanserine neden olan sebepler arasındadır. Rahim ağzı kanserlerinin en sık görülen belirtileri arasında düzensiz adet görmek ve kanamalar zaman zaman aşırı olması ya da ara ara lekelenmeler şeklinde görülmesidir. Bu hastalığın ilerlemiş sürecinde rahimde kötü kokulu vajinal akıntı olmaktadır ve idrarda kanama görülür bu HIV virüsünde maruz kalan kadınların rahminde 3-8 ay arasında değişen bir zamanda bu virüs kuluçka dönemine girer ve rahimde enfeksiyonuna neden olur. Bu süreçteki hastalar bir süre sonra çok nadirde olsa normale dönerler. Ancak bazı kadınlarda düşük dereceli servikal lezyonlar olabilmektedir Yüksek dereceli servikal lezyonu olan kadınlar tedavi olmadıkları 10 yıl içerisinde bu lezyonlar kansere dönüşmektedir.

Birinci evre serviks hala rahim içinde sınırlıdır. Sadece biyopsi ile görülen mikroskobik muayene sırasında çıplak gözle görülen kanserler 4 santimetreden daha küçük ya da 4 santim eden daha büyük olan kanserlerdir.

İkinci evre vajina dışına yayılan serviksin yanındaki yumuşak dokuya kadar vajina kubbesine sıçramış kanserdir.

Üçüncü evre kanser rahmin dışına yayılmış pelvik yan duvarlarına vajinanın alt kısmını tutmuştur ayaklarda ödem yapmış idrar akışında daha etkili olmuştur.

Dördüncü evre en fazla yayılmış rahim ağzı kanseridir. Serviks rahmin tamamına yayılmış en ileri derecedeki kanserdir. İdrar torbasına, rektuma, karaciğere ve akciğere kadar ilerlemiştir.

Rahim ağzında pap-smear testi yapılır. Bu testi bir fırça yardımı ile vajinanın içerisindeki sıvıdan alınan bir örnek ile patolojiye gönderilip bir patolog tarafından değerlendirerek normal ya da anormal hücre taraması yapılır. Sonuç şüpheli görülen hastalarda kolposkopik inceleme yapılır. Serviks optik büyütücü ile inceleme sonucu pozitif çıkarsa biyopsi işlemi yapılır. Biyopsinin patolojik işlemi sonucunda hücrelerde bozukluk bulunursa rahim ağzı konizasyon operasyonu ile çıkarılır. Bu yöntem hem tedavi hem de teşhis sayılır. Biyopsi ile serviks kanseri tanımlanmışsa tedavi sürecini oluşturmak için hastalığın boyutunu tespit etmek gerekir. Bu tümörün boyunun yayıldığı alanlar gözden geçirilir. Çünkü rahim ağzı kanseri bölgesel yaylan bir kanser türüdür. Rahmin dışına taşmış ileri derecedeki kanserli hastaları doktorlar ameliyat etmezler. Radyoterapi ile tedavi etmeye çalışırlar. Ancak kanserin ilerlemesine göre kemoterapi uygulanır. Daha ileri derecelerde ameliyat olmuş kanser hastalarında patolojik sonucunun iyi gelmemesi halinde pozitif çıkan sonuçlara göre ve lenf bezlerine kadar ilerlemiş vakaları kemo radyoterapi ile tedavi etmeye çalışırlar. Bu kanser türünden korunmak için kadınların en az yılda bir kez smear testi yaptırmaları gerekir. Ayrıca son zamanlarda rahim ağzı kanserinin aşısı bulunmuştur ve 9 yaşından başlayarak bütün kadınlara bu aşağı yapılabilir.

1 Yorum Yapılmış "Rahim Ağzı"