Rahimde Yara, Rahmin dış yüzeyini oluşturan hücrelerin kısmen ya da tamamen hasar görmesidir. Normalde olması gereken hücrelerin yerini farklı hücreler almıştır. Daha ince tabakalardan oluştuğu için kan damarları yüzeye daha yakın konumdadır. Doku kırılgan bir yapıda olduğu için enfeksiyon riski taşır ve kolay kanama görülür.
Rahim kadın vücudundaki en önemli organlardan bir tanesidir.
Çok güçlü kaslara sahiptir ve oldukça esnektir. Bunun en güzel ispatı da hamilelik ve doğum sürecinde gözlenir. Doğum yapmamış kadınlarda 5-6 cm uzunluğunda ve 40-50 gram ağırlığında iken doğum yapmış kadınlarda 6-7 cm uzunluğunda ve 60-70 gram ağırlığındadır. Endometrium, miyometrium, perimetrium adı verilen 3 bölümden oluşur. Rahmin en önemli özelliği ise vücudu yenilemeye yardımcıdır. Kadın vücudu en gelişmiş canlı organizmasıdır. Çünkü rahim her ay kendini yeniler ve kadına yenilenmiş bir üriner sistem sağlar. Rahim aynı zamanda cinsel tatminin yaşandığı bir organdır. Rahim spermin geldiğini anlayarak rahim yatağını hazırlar. Eğer birleşme gerçekleşirse bu hazırlık sayesinde çocuk oluşumu başlar.
Rahimde Yara Neden Oluşur?
Rahim, rahim ağzı tarafından kontrol altındadır. Bu nedenle de rahim ağzı özel bir salgı üretir. Bu salgı sayesinde rahim kendini koruyarak olası bakterilere karşı önlem alır. Ayrıca rahim içinden dışarı atılması gereken maddeler de bu salgı sayesinde atılır. Ancak bazı farklı durumlarda salgı bezlerinde tıkanıklık yaşanarak, salgı bezleri görevini yerine getiremez.
O nedenle de rahim korunamaz hale gelir. Bu gibi durumlarda zararlı bakteriler ahimde yara meydana getirebilir. Ayrıca vajinal iltihaplar, sperm öldürücü ilaç kullanımı, kremler ve prezervatif üzerindeki kimyasal maddelerde yara oluşumuna neden olabilir. Hamilelerde ve doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda sıklıkla rahimde yara durumuyla karşılaşılabilir.
Rahimde Yara Belirtileri Nelerdir?
Rahim akıntısında farklılık var olan yaranın en büyük belirtisidir. Normalde sıvı, akışkan ve açık renkli olan akıntı kokulu ve yoğun kıvamdaysa rahimde yardan şüphe edilebilir. Diğer belirtiler ise yaradan kaynaklı vajinal kanama, kaşıntı, yanma hissi, ilişki sırasında acı hissetme, idrar çıkarmada yanma hissi ve nadir olarak da bel ağrısı yaşanır.
Rahimde Yara Teşhis ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Teşhis sadece jinekolojik muayene ile fark edilebilir.
Kolposkopi: Şüpheli bir durum olup olmadığını daha rahat kontrol edebilmek için kullanılan bir yöntemdir. Büyütece benzeyen bir alet ile ışık altında rahim içi kontrol edilir. Ayrıca bu işlem öncesinde ya da inceleme esnasında rahmin bazı ilaçlar kullanılarak silinmesi ve zararlı olmayan maddelerle boyanarak incelemesi de yapılır. Bunun en büyük nedeni rahmin nasıl bir reaksiyon göstereceğini görmektir.
Smear Testi: Her bayanın olası hastalıkları önlemek için senede 1 kere mutlaka yaptırması gereken testler arasında yer alır. Ayrıca rahimde yara tespiti için de kullanılır. Oldukça kolay uygulanır. Jinekolojik muayene esnasında rahim ağzı salgısından özel bir çubuk ile bir miktar örnek alınarak patolojik incelemeye gönderilir.
Biyopsi: Jinekolojik muayene esnasında rahimde gözle görülür farklılıklar varsa lokal anestezi kullanılarak şüpheli görülen bölgeden parça alınarak incelenmesidir. Buna benzer birden fazla bölge varsa her bölgeden parça alınması hastalığın teşhisi için oldukça önemlidir.
Rahimde yara tedavisi için genel olarak spekulum denilen bir cihazla rahim kontrol edilerek yapılmaktadır. Eğer rahimde yara varsa en sık kullanılan yöntemler koterizasyon, kriyoterapi ve lazer tedavileridir. Koterizasyon adı verilen ısı ile yakma yöntemi kalem şeklindeki aletin ucundan elektrik akımı geçtiği için ısı elde edilir. Yaraya uygulanarak yaranın kurutulması sağlanır. Uygulama oldukça kısa sürer ve hasta herhangi bir acı hissetmez. Kriyoterapi ise bir nevi dondurma işlemidir. Bunun için sıvı karbondioksit veya azot yardımı gerekir. Tabancaya benzer bir alt kullanılır. Alet ucundaki -180 derecelik ısı sayesinde alet yaranın üzerine değdirildiğinde donma gerçekleşir. Koterizasyona göre sağlıklı doku tahribatı yaşanma riski daha azdır. Son derece basit ve birkaç dakika süreli bir işlemdir. Bu her iki yöntemde de hastaya anestezi uygulamaya gerek yoktur. Son yöntem olan lazer ise lazer ışınları ile yaranın tedavi edilmesidir. Uygulama olarak koterizasyona benzer yanları oldukça çoktur.
