Günümüz yüzyılı, kadınlarda kanser oranlarının en yüksek seviyelere ulaştığı bir dönem olarak dikkat çekmektedir. Bu olumsuz gelişmelere karşılık, sağlık alanında önemli devrimler ve çabalar da ortaya çıkmaktadır. Rahim ağzı kanseri aşısı, bu devrimlerden biri olarak nitelendirilebilecek önemli bir başarıdır.

Rahim ağzı kanseri aşısı, şu an için yeni ve dar kapsamlı bir tedavi yöntemi olarak görülse de ilerleyen dönemlerde daha geniş kapsamlı bir koruma sunması hedeflenmektedir. Aşının, karma, 9'lu, nanovalan gibi çeşitli türleri mevcuttur ve sürekli olarak geliştirilmektedir. Bu aşı, rahim ağzı kanserinin temel sebeplerinden biri olan HPV (Human Papilloma Virus) virüsünü hedef almaktadır. Bazı araştırmacılar tarafından dar kapsamlı olarak görülse de, rahim ağzı kanseri aşısı, cinsel yolla bulaşan genital siğil gibi hastalıklara karşı da koruma sağlamaktadır. Bu yönüyle, sadece kanser karşıtı değil aynı zamanda cinsel yolla bulaşan bazı enfeksiyonlara karşı da kadınlara direnç kazandırmaktadır. Aşı, canlı virüs içermemekte, ancak virüse benzer partiküller (VLP) içermektedir.

Rahim ağzı kanseri aşısı, üreme hormonlarının düzenli çalışmaya başladığı ergenlik dönemindeki genç kızlardan başlayarak, evli veya bekar tüm kadınlara uygulanabilmektedir. Ergenlik dönemine girilmesiyle birlikte aşı ne kadar erken yapılırsa, o kadar etkin koruma sağlamaktadır. Ancak, hamilelik dönemindeki kadınlarda yeterli çalışma yapılmadığından, aşı hamilelik döneminde uygulanmamaktadır.

Aşı, 3 doz halinde koldan veya kalçadan yapılmaktadır. Dozlar arasındaki süre, aşının 2'li, 4'lü veya 9'lu olmasına bağlı olarak farklı zamanlarda olabilmektedir. Aşıdan sonra 15 dakikalık bir istirahat süresi uygun görülmektedir. Aşıların 3 dozunu da yaptıran bir kişinin yeniden aşı yaptırması gerekmemektedir. Ancak, tek doz aşı yaptırmış bir kişinin 5 yıl içinde diğer dozları da yaptırması önerilmektedir.

Türkiye'de rahim ağzı kanseri aşısının Cervarix (2'li), Gardasil (4'lü), Gardasil9 (9'lu) türleri mevcuttur ve KETEM merkezleri ile özel bazı sağlık kuruluşlarında yapılmaktadır. Özellikle 9'lu karma aşılar, %90'a varan koruma sağlamaktadır. FDA onayına sahip olan aşı, serviks, vajina ve vulva çevresinde enfeksiyon riskini azaltmaktadır.

Her aşıda olduğu gibi, rahim ağzı kanseri aşısı sonrasında da bazı yan etkiler görülebilmektedir. Aşı yapılan bölgede kızarıklık, hafif deri döküntüsü, kaşıntı ve şişlik gibi etkiler gözlemlenebilir. Nadiren mide bulantısı, gözde kararma, baş dönmesi, ateş ve yorgunluk gibi istenmeyen etkiler de rapor edilmiştir. Bu yan etkiler genellikle aşıdan sonraki ilk 24 saat içinde gözlenmektedir. Etkilerin uzun sürdüğü durumlarda doktor kontrolü gerekmektedir. Aşı, rahim ağzı kanserini %100 engellememektedir. Bu yüzden, aşı olmuş bir kadının da 40 yaşından sonra yılda en az bir defa rahim ağzı kanser taraması yapması önerilmektedir.